Monday, January 30, 2012

bu bir mahsun kırmızgül filmidir

bence türkiye sinematografisinde şöyle bir başlık açılmalı: "seyirciye her şeyi tek tek, kelime kelime anlatan filmlere mahsun kırmızıgül filmi denir." geçen gün bir arkadaşımla  konuşuyorduk, "çok basit filmler yapıyor" gibi bir şey dedi. "adamın hedef kitlesi o zaten, onlara başka nasıl anlatsın?" dedim.

mahsun kırmızıgül'ün bu topraklarla derdi var. doğduğu topraklarla ve insanlarla. beyaz melek, güneşi gördüm ve new york'ta beş minare filmlerinde hep bir başöğretmen rolünde; "sizin adetlerinizi biliyorum, törelerinizi biliyorum, üstelik islamı da biliyorum ama yanlış yapıyorsunuz kardeşler. gelin bakın aslında işin doğrusu budur." dediği filmler çekiyor.

sürekli töre ile ilgili işler yaptığı için çok eleştiriliyor mahsun kırmızıgül. doğrudur, kişi tekrara düşebilir, "hazır bir kapı buldum, buradan yürüyeyim" hissiyatını yaratabilir. ama ben bu adamın samimi olduğuna inanıyorum. herkes kendi ajandasına göre... bu adam da bunların içine doğmuş, bunların yanlış olduğunu görünce de anlatmak istemiş.

son projesi bir televizyon dizisi; hayat devam ediyor. "küçük insanların büyük hikayesi" altbaşlığı oldukça romantik bir şekilde anlatıyor birbirinin içine geçmiş hikayeleri. güneydoğu.. evlilik öncesi cinsel ilişki.. töre.. 13 yaşında bir kızın 70 yaşında bir adamla evlendirilmesi.. erkek kardeşlerin olaya el koyması ve aileyi savcılığa şikayet etmeleri ile olaylar gelişiyor.


demiştim ya mahsun kırmızıgül başöğretmen edasında diye. projelerinin amacı net: eğitim şart. dizileri de bunun bir aracı olarak düşünüyor muhtemelen ve 17 Ocak günü iki haber paylaşıyor twitter hesabında. "Hayat Devam Ediyor toplum üstünde etkisini göstermeye başladı." diyerek paylaştığı gazete haberine göre 13 yaşında bir kızın evlendirildiğini haber alan polis düğün konvoyunu durduruyor ve kızı evine yerleştiriyor. "Bu da ikinci haber" diyerek paylaştığı haberdeyse 15 yaşında doğum yapan ve bebeği bilinmeyen bir sebepten ölen bir kızın ailesi, kızlarını ve bebeği alıp polise gidiyor, polis de kızın hamile kaldığı evli ve iki çocuk babası adamın peşine düşüyor.

belli ki mahsun kırmızıgül bu tür olayların gelişmesinde kendisine pay biçiyor. yaptığı işin karşılığını bulduğunu düşünüyor.

bu filmleri izlerken ya da bu yazıyı yazarken benim derdim bu filmleri, mahsun kırmızıgül'ün senaristliğini ve yönetmenliğini değerlendirmek değil. filmleri merakımdan izliyorum. ne anlattığını, hangi mesajları verdiğini merak ediyorum. sonuçta mahsun kırmızıgül bu ülkede yaşayan ve hep ötekileştirilen bir kesimin düşünce lideri. peşpeşe filmleri ve hikeyeleri dizip bu adamın neden bu filmleri yaptığını anlamaya çalışıyorum.

No comments: