Saturday, April 21, 2012

çağımız dijital çağı, aşkımız da!



bir arkadaşım var, hiç görüşmesem de aşk hayatını takip edebiliyorum. üç ay boyunca bir adamla olan facebook fotoğrafları bir anda değişiyor ve yeni bir adam çıkageliyor. bir süre onunla sarmaş dolaş olduğu fotoları görüyorum. sonra o gidiyor başkası geliyor. sanki sevgilisiyle olduğu fotoğrafları facebook'a koymasa, altına üç-beş "like" almasa o aşk gerçek olmayacakmış gibi yaşıyor. dijitalize edilmiş aşklar diyorum ben buna. günümüzde aşk, facebook'a fotoğraf konulduğunda başlıyor.

Sunday, April 8, 2012

eskiden sadece yakınlarımıza şikayet ederdik, şimdi tüm dünyaya rezil ediyoruz

itiraf ediyorum mirgün cabas türkiye'de zekasını ve fiziğini birlikte beğendiğim nadir insanlardandı. neden -di'li geçmiş zaman kullandığımı bilmiyorum. bir süre sonra suratına kondurduğu gülümsemesinde "herkes bana hasta ama ben çok cool takılıyorum" ifadesini görmeye başladığım için olabilir. sebebini tam bilmesem de bu sevda geçmişlerde kalmış demek ki. neyse, konu benim sevdam değil, onun sevdası.
mirgün cabas, leyla, evrim sümer ile tuba ünsal, sare, murat pilevneli birbirine paralel iki üçgendeler. üçgenler birbirlerine dik açı ile saplanmışlar. sosyal medya bu açıyı bir gün bir tarafa doğru, diğer gün diğer tarafa doğru çekiştiriyor. güç, o gün 140 karakteri doğru kullanandan yanadır elbet. hak denilen şey çalıştırılan çene ve parmaklar vasıtasıyla alınır. hodri meydan!